Türk ve İsveçli madenciler Ankara'da buluştu

Sürdürülebilir madencilik kapsamında Türkiye-İsveç ilişkilerinin geliştirilmesi için düzenlenen “Nesiller Boyu Türk – İsveç Madenciliği Konferansı” her iki ülkenin madencilik sektörünün önde gelen temsilcilerini buluşturdu. 

İsveç'in Ankara Büyükelçiliği ve Business Sweden işbirliğiyle düzenlenen “Nesiller Boyu Türk – İsveç Madenciliği Konferansı” 17 Mayıs 2022 tarihinde Ankara Sheraton Otel’de gerçekleştirildi. Etkinliğe İsveç’in Türkiye Büyükelçisi H. E. Staffan Herrstörm, İsveç Ticaret Ataşesi Edin Erkocevic, TOBB Maden Meclisi Başkanı İbrahim Halil Kırşan, Türkiye Madenciler Derneği (TMD) Derneği Başkanı Ali Emiroğlu, TMD Başkan Yardımcısı ve Altın Madencileri Derneği (AMD) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yılmaz’ın yanı sıra İsveç ve Türkiye’den sektör temsilcileri katılım gösterdi.

Türkiye Madenciler Derneği’nin de destekçileri arasında yer aldığı etkinlikte “Türk madencilik sektörüne genel bakış ve Türk madenciliğinin uluslararası önemi”, “artan rekabet gücü için bir teknoloji ortağı olarak İsveç” ve “madencilik projeleri ve yeni yenilikçi teknolojilerin vaka çalışmaları” başlıkları ele alındı. 

“İsveç madencilik endüstrisi olarak çevreye uyumlu madencilik için çalışıyoruz”

Sürdürülebilir madencilik kapsamında Türkiye-İsveç ilişkilerinin geliştirilmesinin hedeflendiği konferansın açılışında konuşan İsveç'in Türkiye Büyükelçisi H. E. Staffan Herrstörm, küresel ısınmanın önemini vurgulayarak, yeşil dönüşümle birlikte iş fırsatlarının da artacağını söyledi. Haziran ayında Stockholm’de yapılacak olan Büyükelçiler Konferansına herkesi davet eden Herrstörm, İsveç olarak diğer ülke örneklerine bakarak, çevreyle uyumlu madencilik faaliyetleri planladıklarını ve bilim ışığında yenilikçi madencilik endüstrisine ayak uydurmaya çalıştıklarını söyledi.

TOBB Maden Meclisi Başkanı İbrahim Halil Kırşan da, Türkiye maden endüstrisindeki gelişmeler hakkında bilgiler vererek, sürdürülebilir madencilik adına atılması gereken adımlara dikkat çekti. Kırşan, “Sektör olarak ‘Önce insan, sonra çevre, sonra madencilik’ mottosuyla hareket ediyoruz” dedi. 

“İsveç’te uzun izin süreçleri nedeniyle keşif ve üretim azalıyor”

Svemin Araştırma ve İnovasyon Direktörü Katarina Nilsson ise, İsveç’te 12 maden işletmesinde yaklaşık 7 bin 400 kişinin çalıştığına dikkat çekerek, “İsveç madencilik sektörü Türkiye madencilik sektörüne kıyasla oldukça küçük” dedi. Epiroc ve Sandvik firmalarının madencilik sektöründeki öncü şirketler olduğunu ifade eden Nilsson, şunları söyledi: “İsveç özellikle grafit, lityum, kobalt, tungsten açısından önemli bir ülkedir. İsveç’in kuzeyinde büyük grafit yatağı keşifleri söz konusu. Talga’s maden yatağının, 2027 yılında açılacak olan tesisle birlikte, 22 yıllık bir ömrü olduğu hesaplanıyor.”

İsveç’teki maden arama faaliyetleri hakkında da bilgiler veren Nilsson, 2020 yılına doğru keşiflerin ve üretimin düştüğünü, bunun sebebinin ise tüm dünyanın yaşadığı salgın hastalık olmadığını belirterek, düşüşün sebebini uzun süren izin süreçleri olduğunu kaydetti. 

Etkinliğin “Türkiye-İsveç Sürdürülebilir Madencilik İlişkilerinin Arttırılması ve Büyüyen Uluslararası Maden Pazarı Olarak Türkiye’nin Geleceği” başlıklı oturumuna TMD Başkan Yardımcısı ve AMD Başkanı Mehmet Yılmaz, Epiroc Türkiye ve Orta Doğu Genel Müdürü Ali Pektaş, Fogmaker International temsilcisi Gustav Stigsohn, Yılmaden Holding Maden Arama ve Üretim Direktörü Onur Karakaya ve SKF Grup Teknik Müdürü Burak Kasımoğlu konuşmacı olarak katıldı. Panelde söz alan katılımcılar, madencilikteki yeni teknolojilerin kullanımı, dijitalleşme ve otomasyon sistemleri,  karbon ayak izinin azaltılması konularında değerlendirmelerde bulundu. 

“İnsan ve çevreyi merkeze alan anlayışla madencilik yapıyoruz”

TMD Başkan Yardımcısı Mehmet Yılmaz da, sorumlu madencilik konusunda yürütülen çalışmalar hakkında bilgi vererek, insan ve çevreyi merkeze alan bir anlayışla şeffaf ve yerel kalkınmaya katkı sağlayan madencilik için yoğun bir çalışma içinde olduklarını söyledi. Türkiye-İsveç arasında madencilik sektöründe işbirliği geliştirilmesinin önemine vurgu yapan Yılmaz, “Birbirimizden öğrenecek çok şey olduğuna inanıyorum. İyi örnekleri kendi ülkelerimize taşıyarak hem madencilik sektörünün itibarını artırabiliriz hem de sektörümüze yeni yatırımcıları çekebiliriz” dedi. 

Oturumların ardından katılımcılar olası iş fırsatları ve iş birliklerini değerlendirmek üzere yüz yüze görüşmeler gerçekleştirdi.