2020 yılı Türkiye Madencilik Sektörü Gelişim Raporu tanıtıldı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile TOBB Türkiye Madencilik Meclisi tarafından hazırlanan 2020 yılına ilişkin "Türkiye Madencilik Sektörü Gelişim Raporu"nun tanıtım toplantısında konuşan TMD Başkanı Ali Emiroğlu, Türkiye’nin ciddi bir maden potansiyeline sahip olmasına rağmen sektörün istenilen düzeye ulaşmakta zorlandığını ifade etti.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile TOBB Türkiye Madencilik Meclisi tarafından hazırlanan 2020 yılına ilişkin "Türkiye Madencilik Sektörü Gelişim Raporu"nun tanıtım toplantısı TOBB İkiz Kuleler'de gerçekleştirildi. Toplantıya Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve TOBB Türkiye Madencilik Meclisi Başkanı İbrahim Halil Kırşan, Türkiye Madenciler Derneği (TMD) Başkanı Ali Emiroğlu, TMD Genel Sekreteri Ercan Balcı ve TOBB Türkiye Madencilik Meclisi üyeleri katıldı.

“Maden ihracatımız yüzde 48 arttı”

Toplantının açılışında konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Covid-19 aşılarının devreye girmesiyle birlikte ekonomilerde hızlı küresel toparlanma sürecine girildiğini ve maden ürünlerine olan talebin hızlı artış gösterdiğini dile getirerek, şunları söyledi:

"Dünyada ve Türkiye'de enerji ve maden fiyatları rekor seviyelere ulaştı. Enerji ve emtia arzı ve fiyatlaması bugün ciddi bir küresel problem olarak dünyanın önünde duruyor. Bu süreçten elbette bizler de etkilendik. Ancak dünyanın geneliyle karşılaştırıldığında Türkiye, diğer ülkelerden daha hızlı bir şekilde toparlandı. Maden ihracatımız 2021'in ilk 9 ayında 4,38 milyar dolara yükseldi. Geçen yılın aynı dönemine göre ihracatımız yüzde 48'lik bir artış gösterdi. Geçtiğimiz eylül ayında 584,3 milyon dolarlık maden ihracatı yaptık. Geçen yılın aynı dönemine göre burada yakaladığımız artış oranı da yüzde 39,1 oldu." 

"Madencilik sektörü çevreye rağmen değil, küresel çevre politikalarına uyum sağlayarak büyümeli"

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da, enerji arz güvenliğinin hiç olmadığı kadar kıymetli olduğu bir sürecin içinde olunduğuna dikkati çekerek, "Bu süreçte, sektörün, kömür gibi yerli kaynaklarımızı da uygun şekilde değerlendirebilmesine imkan tanımalıyız. Madencilik sektörü çevreye rağmen değil; küresel çevre politikalarına uyum sağlayarak, sağlıklı bir şekilde büyümeli. Bugün tarımda, binalarda, yapı kimyasallarında, araçlarda, kağıtta, plastikte, enerjide ve yüksek teknoloji ürünlerinde maden ürünleri bulunuyor. Kısacası maden, hayatımızın her evresinde yer alıyor. O yüzden madenciliğin dışında kalamayız. Ama sektörümüzü zamanın ruhuna uygun şekilde dönüştürüp, geliştirmeye devam edebiliriz" diye konuştu.

“Madenler ülkemizin zenginlikleridir”

Sektörün beklentilerine ilişkin konuşan TMD Başkanı Ali Emiroğlu ise,  tarım dahil tüm sektörlerin gelişiminin madenciliğe bağlı olduğuna dikkat çekerek, “Madenler kendi öz varlıklarımızdır, ülkemizin zenginlikleridir. Sanayilerin hammaddesidir. Toplumun refahının artmasının en temel taşlarından biridir. Madenler devletin ve toplumun ortak malıdır. Öz kaynaklarımızın doğru şekilde değerlendirilmesi ülkemize ve topluma büyük fayda sağlar” dedi.

“Ruhsat güvencesi azalmaya devam ediyor”

Türkiye’nin ciddi bir maden potansiyeline sahip olduğunu vurgulayan Emiroğlu, “Endüstriyel hammaddeler, metalik madenler doğal taş, kömür dünyada bilinen 90 çeşit maden ve minarelin 80’ni ülkemizde mevcut” şeklinde konuştu. Bu ciddi potansiyeli ortaya çıkartacak bilgi birikimi ve insan potansiyeline sahip olduklarını söyleyen Emiroğlu, şöyle konuştu:

“Ancak istenilen düzeye gelmekte gerçekten zorlanıyoruz. Ruhsat sayısı 45.000’lerden 15.000’ler seviyesine geriledi. Arama ruhsat sayısı azaldı. Mevcut ruhsatların sadece üçte biri arama ruhsatı. Aramalara ayrılan risk sermayesi yeterli değil. Bu durum sektörün büyümesi için tehlike arz ediyor. Özellikle orman izinlerindeki gecikmeler, mevzuata aykırı ret kararları, aşırı yüksek orman bedelleri belimizi bükmeye devam ediyor. ÇED süreçlerinde bir kurumun iki satır yazısı ile ruhsatlarımız iptal sürecine giriyor. Kısıtlama alanları her geçen gün artırılıyor. Bu bağlamda ruhsat güvencesi de maalesef azalmaya devam ediyor. Kazanılmış hakların korunması son derece önem arz ediyor. Madencilik zor, meşakkatli ve riskli bir sektör. Yatırım ortamını iyileştiremediğimiz sürece sektörün istenilen, arzu edilen şekilde büyümesini sağlamamız çok zor.”

“Madencilik sektörünün ayrı bir bakanlığa ihtiyacı var”

Madencilik sektörünün siyaset malzemesi yapılmaması gerektiğinin altını çizen Emiroğlu, “Sektörümüzün partiler üstü bir anlayışla ele alınması ve toplumca sahip çıkılmasının son derece önemli olduğunu düşünüyoruz. Bir önemli konu da yıllardır gündeme getirdiğimiz madencilik sektörünün ayrı bir bakanlığa sahip olması. Buna gerçekten ihtiyaç var. Madencilik, enerjinin altında eziliyor, arka planda kalıyor. Sektörün bir Maden Bakanlığına sahip olmasının, doğru bir büyüme için çok önemli olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.