Madenciler, Milli Ağaçlandırma Günü'nde daha yeşil bir doğa için seferber oldu

Milli Ağaçlandırma Günü, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) ve TMD’nin de içinde yer aldığı Maden Platformu’nun ortaklaşa gerçekleştirdiği ağaç dikme etkinliğiyle kutlandı. Ankara’nın Gölbaşı ilçesinde gerçekleştirilen etkinlikte maden sektörünün temsilcileri daha yeşil bir doğa için binlerce ağaç dikti. 

Türkiye’nin orman sahasını ve ağaç servetini çoğaltmak, biyolojik çeşitliliği geliştirmek, çevre değerlerini korumak, ağaç ve orman sevgisini yaygınlaştırmak, toplumun çevreye olan duyarlılığına katkı sağlamak amacıyla Türkiye genelinde ağaç dikme etkinlikleriyle kutlanan Milli Ağaçlandırma Günü’nün üçüncüsü maden sektörünün temsilcilerinin yoğun katılımıyla gerçekleştirildi. Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) ile Türkiye Madenciler Derneği’nin (TMD) de içinde yer aldığı 16 sivil toplum kuruluşundan oluşan Maden Platformu’nun ortaklaşa düzenlediği etkinlikte Ankara Gölbaşı’nda bulunan Başkent Gölbaşı Maden’e ait kömür işletmesinin pasa alanına dikim yapıldı. 

Ağaçlandırma yapılan alana “MAPEG ve Maden Platformu Rehabilitasyon Çalışma Alanı” adı verildi. Yoğun ilginin olduğu ağaç dikme etkinliğine MAPEG Genel Müdürü Cevat Genç, İMİB Yönetim Kurulu Başkanı ve TİM Maden Sektör Kurulu Başkanı Aydın Dinçer, TMD Başkanı Ali Emiroğlu, Tüm Mermer Doğaltaş ve Makinaları Üreticileri Birliği (TÜMMER) Başkanı İbrahim Alimoğlu, Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı Başkanı Güven Önal, Aydın Sanayi Odası (AYSO) Başkanı Mehmet Yunus Şahin, Kireç Sanayicileri Derneği (KİSAD) Başkan Yardımcısı Süleyman Alkaya, TMD Genel Sekreteri Ercan Balcı ve STK’ların Yönetim Kurulu üyeleri katılım gösterdi.

“Madencilik faaliyetleri çevre faktörü göz ardı edilerek sürdürülemez” 

Doğaya ve tüm canlılara saygılı olarak faaliyetlerin sürdürülmesinden yana olduklarını fırsatta vurguladıklarını belirten TMD Başkanı Ali Emiroğlu, madencilerin bu yaklaşımlarını en iyi ifade ettikleri önemli günlerden birinin de Milli Ağaçlandırma Günü olduğunu söyledi. Dünyanın hiçbir ülkesinde madencilik faaliyetlerinin “çevre” faktörü göz ardı edilerek sürdürülmesinin mümkün olmadığını belirten Emiroğlu, “Aslında bu durum çevrenin sürdürülebilirliği açısından zorunlu bir durum. Madencilik faaliyetlerinin çevreye zarar verici etkileri, iyi bir proje planlama, uygun madencilik teknolojilerinin seçimi ve iyi bir işletme ile en aza indirilebilir. Ülke olarak biz de, madencilik faaliyetlerinin çevre ile barışık yürütülmesinin sağlanması için teknik, idari ve hukuki araçların geliştirilmesini daha da önemlisi uygulanmasını sağlamalıyız” dedi. 

“Maden şirketleri kamuoyunun çevresel kaygılarıyla ilgili sorumluluk almalı”

 Son yıllarda etkisini daha fazla hissettirmeye başlayan iklim değişikliğinin iş yapma biçimlerini değiştirdiğine dikkat çeken Emiroğlu, şunları söyledi: “Yeni iş ortamı sadece çevreye karşı sorumlu bir şekilde iş yapmayı değil; aynı zamanda şirketlerin kamuoyu ile çevresel kaygıları paylaşmaları için sorumluluk almalarını da zorunlu kılıyor. Biz de kamuoyunun çevresel kaygılarını hassasiyetle ele alıp, doğa ve ekosistemin olumsuz etkilenmemesi için sorumlu madencilik uygulamalarıyla faaliyetlerimizi kontrol altında tutmalıyız.”